1. İnsan Öncesi Dönem ve Seçilmiş Olan: Azaz-El

İnsanoğlunun atası Âdem yaratılmadan çok önce cinler yaratılmıştı. Cinler, Dünya’dan önce muhtemelen Mars gibi başka gezegenlerde yaşamlarını sürdürüyorlardı. Ancak bu “cin toplumları”, kendilerine gönderilen elçileri reddedip öldürmeye kalkışınca, yaşadıkları gezegenlerle birlikte helaka uğradılar. Son durakları ise Dünya oldu. Âdem yaratılmadan önce Dünya’nın sorumlu sakinlerinin cinler olduğu bir gerçektir.
Bu süreçte İblis, Allah’tan en çok korkan ve “cin toplumu” içinde itaatte en önde gelendi. Allah, bu samimi itaati ve ibadeti sebebiyle onu yükseltti ve baş melekler boyutuna çıkardı. O artık meleklerle beraber Allah’ı zikreden, nefis sahibi bir varlıktı. İsmi Azaz-El idi; yani “El”in (Allah’ın) azizi, şereflisi.

2. Kibir ve Düşüş: İblis’in Doğuşu
Azaz-El, Dünya’daki cin toplumunun uyarıcı elçiliğini ve liderliğini üstlenmişti. Kafir cinlere karşı savaşmış ve büyük başarılar göstermişti. Ancak Âdem’in yaratılışı bir kırılma noktası oldu. Azaz-El, Âdem’in de kendisine tabi olacağını sanıyordu. Fakat “meleklerle beraber Âdem’e saygı”ya çağrılınca, içinde sakladığı kibir açığa çıktı.
Yükselme nimetinin şımarıklığı ve geçmiş başarılarının sarhoşluğuyla kendisini üstün gördü. Allah, bu gizli kibri ortaya çıkardı ve onu huzurundan kovdu. Böylece “Azaz-El” (Allah’ın azizi) olmaktan çıkıp İblis (ümitsiz ve değersiz) oldu. Hizmetleri sebebiyle yükseldiği “melek boyutu”ndan, kendi asli boyutu olan cin boyutuna düşürüldü. İşte Âdem ve soyuna olan ebedi düşmanlığı, bu intikam hırsından doğdu.
3. Şeytani Yapılanma: “Düşmüş Melekler” Yalanı
Kovulan İblis, cin toplumunun önderlerinden bazılarını da saptırarak kendi yanına çekti ve ilk “şeytani çekirdek kadroyu” oluşturdu. Böylece cinler; Müslümanlar, Müşrikler ve Şeytanlar olarak üç sınıfa ayrıldı.

Tarih boyunca İblis, kendi yandaşlarını insanlara farklı kimliklerle pazarladı. Kumran Mağaralarında bulunan Hanok’un Kitabı‘nda ve Tevrat’ta geçen “Tanrı Oğulları” veya “Düşmüş Melekler” ifadeleri, aslında İblis’in saptırdığı bu cinlerdir. İblis, bu cinleri “melek” gibi göstererek insanları kandırmış, insan kızlarıyla yasak ilişkiler kurarak “Nefilim” (Devler) denilen melez bir soyun türemesine neden olmuştur.
Kur’an bu durumu şöyle açıklar:
“Ey cin topluluğu, siz insanlardan kendinizi çoğaltmak istediniz… (İnsanlardan) dostları olan kimse dedi ki: ‘Rabbimiz, bazımız bazımızdan yararlanıp, bizim için takdir ettiğin süreye ulaştık.'” [En’âm, 6/128]
4. Cinlerin Doğası: Boyutlar ve Fizik Kuralları
Cinler; yiyip içen, evlenen, çoğalan, irade sahibi varlıklardır. Biz onları göremeyiz ancak onlar bizi görürler. Bu durum, onların bir üst boyutta yaratılmış olmalarıyla açıklanabilir. Fizik kurallarına göre üst boyuttaki varlık alt boyutu görebilir ve o forma girebilir; ancak alt boyuttaki (insan), üst boyutu göremez.
Cinler biyolojik olarak insanlara göre daha zayıf (sıvı ihtiyacı fazla, kemik yapıları ince) olsalar da, “madde-enerji dönüşümü” yapabilme yeteneğine sahiptirler. Bu sayede:
- İstedikleri forma (insan veya hayvan) girebilirler.
- Maddeyi enerjiye dönüştürüp ışık hızına yakın hızlarda hareket edebilirler.
- Hz. Süleyman kıssasında, Belkıs’ın tahtını göz açıp kapayıncaya kadar getirmeyi teklif eden İfrit, bu madde-enerji transferi yeteneğini kullanmıştır [Neml, 27/39].

5. Gayb Haberleri ve İstihbarat Sınırı
Cinler ve insanlar kendi boyutlarına ve “ışık hızı” sınırına hapsedilmiştir. Ancak cinler, yüksek hızları ve potansiyel “kurt delikleri” (wormholes) kullanımıyla evrenin sınırlarına, yani “Birinci Sema”ya yaklaşıp kulak hırsızlığı yapmaya çalışmışlardır.
Hz. Muhammed (s.a.v.) elçi olarak gönderilmeden önce bu dinlemeleri yapabiliyorlardı. Ancak sonrasında bu kapılar kapatıldı. Kur’an, artık dinlemeye kalkanların “ateş topları” (göktaşları/şihab) ile kovalandığını bildirir [Cin, 72/9].

6. Sonuç: Küresel Hakimiyet Planı
Tarihte cinler üzerinde tam hakimiyet kuran Hz. Süleyman, onları Mabed inşaatında çalıştırmıştı. Ezoterik yorumlara göre; İblis ve yandaşlarının bu “aşağılanmaya” karşı kurdukları rövanşist yapı, bugün “Antik Masonluk” gibi örgütlenmelerle ilişkilendirilmektedir. İblis’in “en büyük projem” dediği bu süreç, Deccal’in gelişi ve insanların cinleri “uzaylı/üstün varlık” olarak kabul etmesi üzerine kurgulanmış bir aldatmacadır. Ancak nihai zafer, Allah’ın ve O’na samimiyetle inananlarındır.
Önemli Çıkarımlar
- Cinler, insanoğlunun atası Âdem’den önce yaratıldı ve dünya üzerindeki ilk sorumlu varlıklar oldu.
- Azaz-El, kibir nedeniyle meleklik mertebesinden düşerek İblis oldu ve Âdem’e karşı düşmanlık geliştirdi.
- İblis, kendi yanına çektiği cinlerle ‘şeytani çekirdek kadro’ oluşturdu ve cinleri üç sınıfa ayırdı.
- Cinler, insanlar tarafından görülemezler ancak onları görebilirler; ayrıca madde-enerji dönüşümü yapabilme yeteneğine sahiptirler.
- İblis’in planı, insanları cinleri ‘uzaylı/üstün varlık’ olarak bir aldatmaca ile kandırmak üzerine kurgulanmıştır.


